İhracatta tarihi eşiğin şifreleri
BASİAD Balıkesir’in Menfaatleri İçin Çalışan Bir Ortak Fayda Kuruluşudur.
ANASAYFA
YÖNETİM
KOMİSYONLAR
ÜYELERİMİZ
SÜTUNLU KONAK
İLETİŞİM
          ENGLISH  
Tüzük Basiad Tarihçe Etik Basiad Vizyonu Yönetim Kurulu Başkanın Mesajı Komisyonlar Üyeler Onursal Üyeler Yüksek İstişare Konseyi Sütunlu Konak Basiad Blog Etkinlikler Raporlar Basın Bültenleri Kurumsal Kimlik Logo Basiad Evrensel Görüş Algısı Balıkesir Fotoğrafları

BASIAD Balıkesir Bankacılık 2012 Sektör Raporu


İhracatta tarihi eşiğin şifreleri

Temmuzda yıllık bazda İlk kez 200 milyar dolar sınırını aşan ihracat, dünya mal ihracatındaki payını da bu yıl ilk kez % 1’n üzerine taşıyor... Yılbaşından bu yana aşılanma çalışmalarının hızlanması ile birlikte küresel ticarette normalleşmeye geçilmesi, ülke ekonomilerine nefes aldırdı. Toparlanma eğiliminde olan küresel ticaretin, 2021 yılında yeniden 2019 yılı verisi olan 19 trilyon dolara yaklaşması bekleniyor. Küresel talebin canlanması Türkiye ihracatına 

İhracatta tarihi eşiğin şifreleri

Pazartesi, 09 Ağustos 2021

 

Temmuzda yıllık bazda İlk kez 200 milyar dolar sınırını aşan ihracat, dünya mal ihracatındaki payını da bu yıl ilk kez % 1’n üzerine taşıyor...

Yılbaşından bu yana aşılanma çalışmalarının hızlanması ile birlikte küresel ticarette normalleşmeye geçilmesi, ülke ekonomilerine nefes aldırdı. Toparlanma eğiliminde olan küresel ticaretin, 2021 yılında yeniden 2019 yılı verisi olan 19 trilyon dolara yaklaşması bekleniyor. Küresel talebin canlanması Türkiye ihracatına da katkı sağladı. Yılbaşında 184 milyar dolar olan Türkiye’nin 2021 yılı ihracat hedefi, önce 200 milyar dolar, sonrasında ise 200 milyar doların üzeri olarak revize edildi. 2021 sonu için belirlenen hedefler gerçekleştiği takdirde Türkiye küresel ticaretten aldığı payı tarihinde ilk defa yüzde 1’in üzerine taşıyacak.

Pandemi tüm dünyada ekonomik kriz yaratsa da Türk ihracatçısına fırsatlar oluşturdu. Küresel tedarik zincirlerinin çeşitlenmesi ile avantaj yakalayan ihracatçılar, temiz ve esnek üretim, zamanında teslimat, kaliteli ve uygun fiyat kriterleriyle ihracatlarını artırmayı başardı. Türkiye’nin kazandığı bu avantajlar ihracat rakamlarına da yansıdı. Sürdürülebilir ihracat için ise gündemdeki en önemli konu Yeşil Mutabakat. Sektör temsilcileri, Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinin hızla tamamlaması halinde Türkiye’nin ihracatta önemli bir ivme kazanacağına işaret ediyorlar.

 

6 sektör ihracatın yarıdan fazlasını yaptı

Yılın ilk 7 ayında 121,4 milyar dolarlık Türkiye ihracatının yarısından fazlası ilk 6 sektörden geldi. Otomotiv, kimyevi maddeler, hazır giyim ve konfeksyon, çelik, demir ve demir dışı metaller, tekstil ve hammaddeleri sektörleri yaklaşık 64,5 milyar dolarlık ihracatlarıyla Türkiye ihracatından 53,2’lik pay aldılar. Büyük bir aksilik olmadığı takdirde 2021 yılını hedeflerinin üzerinde tamamlayacaklarını vurgulayan sektör temsilcileri, Türkiye ihracatının 200 milyar doları aşacağını düşünüyor.

 

Otomotiv, pandemi öncesi ihracatına ulaşma yolunda

Bu yıl pandemi öncesi rakamlarını yakalamayı hedeflediklerini söyleyen Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, pandemide oluşan daralmanın yaralarını sararak ihracatlarını 30 milyar dolar seviyesine çıkarmayı ve Türkiye ihracatından aldıkları payı artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Pandemi döneminde değişen tüketim ihtiyaçları sebebiyle ortaya çıkan yarı iletken çip tedariki krizinin sektörün küresel çapta üretimini sekteye uğrattığını ifade eden Çelik, “Sektörümüz büyük dönüşümü deneyimlemekte. Bu dönüşümün bir de çevreyle ilgili boyutu var. En büyük ticari ortağı AB ülkeleri olan sektörümüzün Yeşil Mutabakat’a uyum sürecini hızla tamamlaması, bu ülkeler için önde gelen üretim ve tedarik merkezi olmaya devam etmesi için çok önemli” dedi.

 

Kimya, çıtayı yükseltti

Bu yılın başında ihracat hedefini 20,6 milyar dolar olarak belirlediklerini aktaran İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, sektörün üstün performansı nedeniyle bu hedefi 22 milyar dolar ve Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 11’lik pay almak olarak revize ettiklerini belirtti. İhracatlarındaki ilk 20 ülkeye bakıldığında AB ülkelerinin ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Pelister, “İlk 20 ülke arasında yüzde 420,16 artışla Nijerya, yüzde 134,01 artışla Lübnan ve yüzde 101,32 artışla Yunanistan dikkat çekici. Hayal kırıklığı yaratan pazar olarak Suudi Arabistan’ı söyleyebiliriz. Suudi pazarı sadece sektörümüz özelinde değil tüm sektörleri etkileyen ortak bir sorun oldu” diye konuştu.

 

Hazır giyimde kapasite yüzde 85’e dayandı

Başta Avrupa merkezliler olmak üzere küresel markalardan Türkiye’ye büyük bir talep olduğuna dikkat çeken İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracata çalışan firmaların kapasitelerinin önümüzdeki üç-dört ay için yüzde 80-85 dolu olduğunu ifade etti. Yeni bir aksilik olmaz ise bu yılı 18,5 milyar dolar civarında bir ihracatla kapatacakları bilgisini veren Gültepe, şöyle devam etti: “Sektör olarak 2014’te 18,7 milyar dolarla en yüksek yıllık sektörel ihracat değerine ulaşmıştık. İşler yolunda giderse bu yıl 18,7 milyar dolar çıtasını aşarak yeni bir rekora imza atabiliriz. ABD yılık 100 milyar dolar civarında hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı yapıyor. Bu ülkede Türk moda endüstrisinin tanıtımı için yoğun çalışmalar yürütüyoruz.”

 

Asya pazarındaki çelik ihtiyacını Türkiye karşıladı

Siparişlerini iki ya da üç ay öncesinden alan bir sektör olarak yılsonu için sipariş almaya devam ettiklerini söyleyen Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, ihracatlarını miktarda yüzde 10 artışla 23 milyon ton, değerde ise yüzde 40'a yakın yükselişle 17,5 milyar dolar seviyelerinde gerçekleştirmek olarak belirlediklerini dile getirdi. Pandeminin global çelik sektöründeki dengeleri değiştirdiğinin altını çizen Aslan, “Dünya çelik ihracatının büyük bir bölümüne hakim olan Çin artık daha çok ithalat ihtiyacına yöneldi. Bu durum Türk çelik sektörünün farklı bir açılım yakalamasını sağladı. Bunun neticesinde Uzakdoğu ve Güneydoğu Asya pazarlarını yeniden kazandık. ABD ve AB pazarlarında Türkiye’yi hedef alan korumacılık önlemleri maalesef devam ediyor. Dünyada adeta trend haline gelen bu önlemler sektör üzerinde önemli bir baskı unsuru olmayı ve ihracat seyrimizi olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyor” dedi.

 

Tekstilde kapasite kullanım oranı 39 ayın en iyisi oldu

Yılsonuna kadar siparişleri büyük ölçüde aldıklarını belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, ancak ürünlerdeki teslim süresinin 30 ila 90 gün arasında olduğu için siparişlerin gelmeye devam ettiğini söyledi. Yüzde 80,7 seviyesinde gerçekleşen tekstil sektörü kapasite kullanım oranı ile son 39 ayın en yüksek seviyesine ulaştıklarına vurgu yapan Öksüz, “2021 yılında 12 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihi rekoru kırmayı hedefliyoruz. 2020 yılında Türkiye’nin ihracatından yüzde 5,7 oranında pay alan tekstil sektörü olarak 2021 yılı sonunda Türkiye’nin ihracatından aldığımız payı yüzde 6’nın üzerine çıkarmayı istiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Demir ve dışı metallar 11 milyar dolara ilerliyor

Küresel salgın nedeniyle yeniden şekillenen dünya ticaretinde Türkiye’nin dünyanın B planı olacağını ifade ettiklerini belirten İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin Öztiryaki, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rakamlar, söylemimizi ispatlar nitelikte. Türkiye, üretim kabiliyeti, ürün çeşitliliği, hız ve lojistik kolaylık açısından rakiplerine göre bir değil birkaç adım ötede. Yılın ilk 7 ayında geçen seneye göre yüzde 46’lık bir artış yakaladık. Bu doğrultuda 2021 yılı sonunda 10-11 milyar dolar ihracata ulaşmayı ve ihracatımızı artırarak Türkiye’nin toplam ihracatından aldığımız yüzde 4,6’lık payı yüzde 5,5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Birlik olarak mevcut ihracat pazarlarımızdaki konumumuzu güçlendirirken, yeni pazarlarda var olmanın gayreti içerisindeyiz.”

 

Asya pazarı güçlenecek

Dünyanın en büyük küresel talebini gerçekleştiren ülkelere baktığımızda, ilk beş sırayı ABD, Çin, Almanya, Japonya ve Birleşik Krallık oluşturuyor. ABD, Almanya ve Birleşik Krallık, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkeler arasında ilk dörtte yer alıyor. Çin ve Japonya ise uzak pazarlar olması nedeniyle geri planda kalmış durumda. Sektörlerin bu pazarlara ihracatı, toplam ihracattan ortalama yüzde 1 pay alıyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre, Asya pazarının sunduğu fırsatların Türk ihracatçısına önemli kazanımlar sunuyor. İhracatçılar, bu nedenle başta Çin ve Japonya olmak üzere Asya pazarında ihracatı artıracak ve Asya ülkelerini önemli ticari ortaklar arasına dahil edecek çalışmaları gündemine aldılar.

 

İthalat 5’lisine ihracat arttı, pazarlarda çeşitlilik sağlandı

Trademap verilerine göre, ABD, Çin ve Almanya, Japonya ve Birleşik Krallık 2021 yılının ilk çeyreğinde küresel talebin yüzde 38’ni karşıladı. İlk beş sırada yer alan ülkeler, 2021 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’den 13,1 milyar dolarlık alım yaparken, 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 17’lik artış gerçekleşti. Türkiye’nin bu pazarlardaki toplam payı 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,66 iken, 2021 yılında yüzde 0,68 olarak gerçekleşti. Beş ülkeye yapılan ihracatın Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı ise 2020 yılında yüzde 27 iken, 2020 yılında yüzde 23,4’e düştü. Küresel talebin canlanmaya başladığı yılın ilk çeyreğinde Türkiye, en büyük beş ithalatçı ülkeye ihracatını artırırken, toplam ihracatındaki payı ise alternatif pazarlara dağıttı.

 

200 milyar dolarlık ihracatın şifreleri

Pandemide tedarik zincirlerinin kırılmasıyla Türkiye, güvenilir tedarikçi olarak ön plana çıktı.

Aşılanma çalışmalarının başlamasıyla küresel ticarette yaşanan hareketlilik, siparişleri artırdı.

İhracatçılar yoğun siparişlere yetişmek için kapasitelerini artırdı.

İç piyasada maliyetlerin yüksek, karlılığın düşük olması firmaları ihracata yöneltti. İlk kez ihracat yapan firma sayısı 2020’de 18 bin 123, 2021 yılının ilk 7 ayında ise 10 bin 598 oldu.

Türkiye, coğrafi avantajı ile kısa sürede teslimat yapıyor. Türkiye’nin ortalama ihracat mesafesi de 4 bin kilometreyi geçti.

Hammadde ve navlun fiyatlarındaki yüksek artış, ihracatı da artırdı.

ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefi ve Birleşik Krallık ile imzalanan STA bu pazarlarda Türk ihracatçısının rolünü büyüttü.

Kaynak: www.dunya.com