Girişimcilerde Kazanç İstisnası
BASİAD Balıkesir’in Menfaatleri İçin Çalışan Bir Ortak Fayda Kuruluşudur.
ANASAYFA
YÖNETİM
KOMİSYONLAR
ÜYELERİMİZ
SÜTUNLU KONAK
İLETİŞİM
          ENGLISH  
Tüzük Basiad Tarihçe Etik Basiad Vizyonu Yönetim Kurulu Başkanın Mesajı Komisyonlar Üyeler Onursal Üyeler Yüksek İstişare Konseyi Sütunlu Konak Basiad Blog Etkinlikler Raporlar Basın Bültenleri Kurumsal Kimlik Logo Basiad Evrensel Görüş Algısı Balıkesir Fotoğrafları

BASIAD Balıkesir Bankacılık 2012 Sektör Raporu


Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Hükümetin seçim öncesi verdiği vaadlere uygun olarak 64'üncü Hükümet Programı'nda ve 2016 Yılı Eylem Planı'nda yer alan hususlardan gerçekleştirilmesi öngörülenlere ilişkin olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kabul edilerek kanunlaşan ve 10 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6663 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda 

Girişimcilerde Kazanç İstisnası

Perşembe, 25 Şubat 2016

Hükümetin seçim öncesi verdiği vaadlere uygun olarak 64'üncü Hükümet Programı'nda ve 2016 Yılı Eylem Planı'nda yer alan hususlardan gerçekleştirilmesi öngörülenlere ilişkin olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kabul edilerek kanunlaşan ve 10 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6663 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 20. maddesi yeniden düzenlenmiştir.

Anılan kanununun madde gerekçesinde belirtildiği üzere, bu düzenlemeyle; ekonomik büyüme ve kalkınmanın itici gücü, yenilik ve yaratıcılığın en önemli kaynaklarından biri olan genç girişimcilere kazanç istisnası getirilmiştir.

İstisna ve şartları

Yapılan düzenlemeye göre;


- Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve

- Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle yirmi dokuz yaşını doldurmamış olan

tam mükellef gerçek kişilerin bu faaliyetlerinden elde edecekleri kazançlarının 75 bin Türk Lirası'na kadar olan kısmı gelir vergisinden müstesna olacaktır. Bu istisna, anılan kişilerin faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazançlara uygulanacaktır. Başka bir deyişle; anılan kişiler faaliyete başladıkları ilk yıl ve takip eden 2 yıl olmak üzere 3 yıl boyunca bu faaliyetlerinden sağladıkları kazançlarının her bir yıl için 75 bin TL'lik kısmı için gelir vergisi ödemeyecekler, aşan kısım olursa sadece aşan kısım üzerinden gelir vergisi ödeyeceklerdir. 

Ancak bu istisnanın uygulanabilmesi için bazı şartlar aranmakta olup, bu şartlar şunlardır: 

1. İşe başlandığının kanuni süresi içinde bildirilmiş olması gerekir.

2. İşe başlayan kişiler kendi işinde bilfiil çalışmalı veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekir. (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.)

3. Faaliyetin “adi ortaklık” veya “şahıs şirketi”(kolektif şirket veya adi komandit şirket) bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması gerekir.

4. Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekir.

5. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması gerekir.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi, ödenecek gelir vergisi olmasa bile, yıllık beyanname verilecektir.

İstisnanın gelir vergisi tevkifatı karşısındaki durumu
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesi uyarınca kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler anılan maddelerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar. Bu kapsamda, anılan kişiler tarafından;

- Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden,

- Çiftçilerden satın alınan ziraî mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerden

gelir vergisi tevkifatı yapılmak zorundadır.

Yukarıda belirtilen genç girişimcilerden zirai faaliyette bulunan ya da serbest meslek faaliyetinde bulunanlar olursa, bunların elde edecekleri kazançların 75.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı gelir vergisinden müstesna olmasına rağmen, bunlara yukarıda açıklanan 94. madde kapsamına giren ödemeler yapılırsa, gelir vergisi tevkifatı yine de yapılacaktır. Başka bir deyişle, anılan istisna, gelir vergisi tevkifatı yapılmasına engel olmayacaktır.

Ancak, Gelir Vergisi Kanunu'nun 121. maddesi hükmü uyarınca, kesilmiş olan bu gelir vergileri yıllık beyanname ile kazancın beyan edilmesi esnasında hesaplanan gelir vergisi doğarsa o vergiden mahsup edilebilecek, aşan kısım olursa ya da hesaplanan vergi doğmazsa, anılan madde hükmündeki koşullara uyulması kaydıyla, iade alınabilecektir. 

Diğer hususlar

Anılan istisna maddesi hükmü, kanunun yayımlandığı 10 Şubat 2016 tarihinden itibaren geçerlidir. Dolayısıyla, bu tarihten sonra ticari, zirai veya serbest meslek faaliyetine başlayan ve bu faaliyetleri nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefi olan, 29 yaşını doldurmamış gerçek kişiler, yukarıda açıklanan diğer şartları da taşımaları halinde bu istisnadan yararlanabileceklerdir.

Öte yandan anılan istisnadan yararlanabilecek kişiler “tam mükellef” olmalıdır. Başka bir deyişle, anılan kişiler “Türkiye’de yerleşmiş olanlar”dır. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir); ya da bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez) Türkiye’de yerleşmiş sayılır. Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye'de yerleşmiş sayılmazlar:

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;

2. Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye'de alıkonulmuş veya kalmış olanlar.

Türkiye’de yerleşmiş olmayanlar, başka bir deyişle; “dar mükellef” gerçek kişiler ise bu istisnadan yararlanamazlar.

Söz konusu istisnadan geçici vergi dönemlerinde de yararlanılabilecektir.

Anılan istisna hükmünün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olup, henüz Maliye Bakanlığı bu konuda bir düzenleme yapmamış olmakla birlikte, sanırız en kısa zamanda tebliğ bazında açıklama yapacaktır.

Kaynak: http://www.dunya.com/genc-girisimcilerde-kazanc-istisnasi-163334yy.htm